Oops! It appears that you have disabled your Javascript. In order for you to see this page as it is meant to appear, we ask that you please re-enable your Javascript!
Ruhsal farkındalık 

Zorlayıcı Aile İlişkilerini ŞİFALANDIRMAK



Ailelerimizden ve atalarımızdan gelen fiziksel, düşünsel ve ruhsal bağların farkında olmasak bile devam ettiricisi ve taşıyıcısıyız. Fiziksel düzeyde olan benzerliklerimiz ve kalıtsal olarak geçen özelliklerimizi görmek ve kabul etmek daha kolaydır; ama düşünce şeklimize ve duygusal dünyamıza aile bağlarımızın ve özellikle anne ve babalarımızın büyük bir etkide bulunduğunu kabul etmek bazen oldukça zorlayıcı olabilir. Bunun yanında yaşamlar boyu ve atalarımız aracılığıyla yaratılmış ve bizde varlığını sürdüren ruhsal derslerin etkileriyle baş edebilmek zorundayız. Tüm bunlar zaman zaman yaşamımızı daha mutlu ve tatmin edici bir biçimde yaşamamıza engel oluşturabiliyor.

Aile karması dediğimiz olgu kuşaklar boyunca devam eden ve bize de anne ve babalarımızdan miras kalan çözülememiş düğümlerdir. Bu düğümler hem aramızdaki ilişkilere hem de bizim kendi çocuklarımızla olan ilişkilere de yansır. Örneğin dedeniz babanızla sevgisiz ve soğuk bir ilişki kurmuş ve baskıcı bir yapıyla sürekli özgüvenini incittiyse bundan etkilenen babanız muhtemelen size de aynı veya benzer şekillerde davranmıştır. Bu duygusal travma adeta bir aile mirası gibi kuşaklar boyu taşınmış veya bazen şekil değiştirerek devam ettirilmiştir. İlginç olan anne ve babanızda gördüğümüz mutsuzluk veren düşünce ve davranış şekillerini eleştirmekle beraber onlar gibi davranmaktan çoğu zaman vazgeçemememizdir. Bunun nedeni yakın ilişkilerde enerjisel bağların sandığımızdan çok daha derin ve bilinçaltı düzeyde etki etmesidir. Anne ve babamızla titreşimsel düzeyde öyle bir ilişkiye gireriz ki bize yansıttıklarının aynası haline geliriz. Üstelik bunun için bazen onlarla görüşmemiz bile gerekmiyor; yani hayatta olmayabilirler veya bir şekilde iletişim halinde bile olmayabiliriz. Onlarla görüşmemek sorunları halledebildiğimiz anlamına gelmez.

Ruhsal düzeyde baktığımızda şifalanması gereken ailesel ilişkilerin temeldeki özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  1. Anne ve babayla olan ilişkinin ruhsal doğasını iyi anlamamız gerekir:

Yaşam ruhsal derslerin en iyi şekilde öğrenilmesi için özellikle şekillendirilmiş bir oyun planı gibi düşünülebilir. Bu oyuna yerleştirdiğimiz zorluklar hep öğrenmemiz gereken ruhsal derslerle ilgilidir. Bu dersi anlayana kadar oyuna farklı zorluklar yerleştirmeye devam ederiz. Bu zorlukların belki de en önemlisi anne-baba ve eşle ilgili olanlardır. Çocukluk bağımlı bir ilişki kurmak zorunda olduğumuz oldukça hassas bir dönemdir. Bu dönemde verilen zarardan kaçmanın çoğu zaman imkanı yoktur. İşte bu durum bizim bu dersi kesinlikle öğrenmemizi zorunlu kılar. Aileden gelen zorlayıcı derslerin ruhsal olarak en başta halledilmesi gereken dersler olduğunu kabul etmek zorundayız. Üstelik bunu bizim seçtiğimizi ve ailemizin bize sunduğu bu zorlukları da ruhsal düzeyde kabul ettiğimizi hep hatırlamalıyız. Eşimizle de aynı şekilde derslerimiz vardır. Örneğin ihanet eden bir eş, dürüstlüğün ve sadakatin öneminiz ruhsal düzeyde tam olarak algılamamız içindir. Duygusal olarak baskıcı bir anne ruhsal düzeyde bağımlı olmadan sevgi gösterebilmeyi öğrenmemiz içindir. İlk bulmamız gereken şey dersin ana başlığıdır. Tam olarak düğümün ne olduğunu tespit etmektir. Ardından ruhsal düzeyde almak istediğiniz dersi bulmanız sadece açık bir kalple kabul halinde olduğunuzda ortaya çıkacaktır.

  1. Aileden gelen travmayı çözme görevi tamamen size aittir:

İntikam veya size yapılanları geri ödetmek gibi düşük ve negatif titreşimli geri bildirimler hiçbir ilişkide olmadığı gibi aile ve eş ilişkilerinde asla işe yaramaz. Bunun nedeni bu tip enerjilerin düğümleri çözmek yerine daha da kördüğüm haline getirmesidir. Bir de buna ek olarak kendi kurduğunuz ailede veya yeni bir evlilikte yaşadıklarınızın daha da kötü hale gelebilme tehlikesidir. Bu yüzden bu travmaları çözme sorumluluğunu tam olarak üstlenmeli ve belki atalar boyu devam eden bu zinciri kırmaya kararlı olmalısınız. Bunun için gerekli iradeyi göstermeye niyet ettiğinizde düğümlerin hızla çözülebildiğini göreceksiniz.  Varoluş doğası gereği ışığa yönelmeye niyet ettiğinden şifalandırma arzusu tahmin ettiğinizden çok daha hızlı ve etkili bir şekilde sonuç verir.



  1. Anneyi affetmek çok ama çok önemlidir:

Anne dişi enerjinin doğduğumuz anda karşılaştığımız ilk vericisi olan kaynaktır. Dişi enerji besleyen, doyuran, ısıtan, güven veren, büyüten ve şefkatle sarmalayan bir enerjidir. Anne tüm varlığıyla bunu koşulsuzca yapan bir varlıktır. Çeşitli nedenlerden bunu yapamamış bile olsa anne tüm bunların tek temsilcisi ve kaynağıdır. Dolayısıyla bilinçaltımızdaki kodlarda annenin yeri ve önemi hem çok büyüktür; hem de başka hiçbir ilişki bunun yerine geçemez. Anne ayrıca dünyaya gelme ve hayat hediyesine kavuşmanın tek yoludur. Fiziksel dünyada bedenlenme ayrıcalığı sadece bir annenin kabulüyle mümkündür.  Sadece bu bile anneyle olan ilişkinin şifalandırılmasını zorunlu kılar. Yaşar vaziyette olsun veya olmasın annenizi bilerek veya bilmeyerek yaptığı hatalarından ötürü affetmeniz gerekir. Anneyle olan ilişki şifalandırılmazsa ömür boyu sürecek olan bereketsizlik ve güvensizlik durumları ve duygularıyla boğuşmak zorunda kalabilirsiniz. Etkileri tüm hayatınızı çıkmaza sokacak kadar büyüktür. Bir türlü kazandığınız para yetmez; hayata asla güvenemez ve hep korkularla boğuşursunuz; şefkat eksikliğiyle kimsenin sizi tam olarak sevdiğine inanmazsınız; hep bir çıkar uğruna insanların sizinle ilişki kurduğunu görürsünüz.

  1. Babayı affetmek hayatınızı tıkayan engelleri kaldırır:

Baba eril enerjinin doğduğunuz anda size aktığı kaynaktır. Eril enerji destek olan, bilgisiyle ışık tutan, koruyan, gözeten, öz güven aşılayan ve cesaretle sarmalayan bir enerjidir. Baba zamanla daha da farkına vardığımız ve büyüdükçe varlığını ve gücünü derinden hissettiğimiz bir varlıktır. Babanın fiziksel olarak var olmayışı veya babayla kurulan sorunlu bir ilişki hayatımızın tüm alanlarında tıkanıklık olarak kendini gösterir. Değişim yapmaya cesaret edemez ve kendimizi hep hayata karşı kırık veya savunmasız hissederiz. Terk eden, ilgisiz veya saygısız partnerlere çekilim duyabiliriz. Babanın yaşama gelebilme hediyesini tam takdir edemezsek ve onu affetmez, sürekli suçlarsak hayatımız bir noktaya gelir ve tıkanır. İçimizde bu tıkanıklıkları açacak enerji veya gücü bulamaz ve yine bundan babamızı sorumlu tutmaya eğilimli oluruz. Kendimizi suçlama ve kurban olma döngüsüne kaptırırız. Hayatın akabilmesi ve kurban rolünden çıkabilmemizin tek yolu babayı affedebilmektir. Onunla olan bilinçaltı bağımızı şifalandırmadan ilerleyebilmemiz mümkün değildir.

  1. Eşler anne ve babanın enerjisel damgasını taşırlar:

Partnerlerimizi tarafsız bir gözle incelersek artı ve eksi özelliklerinin kendi anne ve babamızla örtüştüğünü fark ederiz. Çocukluktaki duygusal ihtiyaçlarımız ve acılarımız hayatımıza o tarz insanları çekmemize neden olur. Eşlerimiz bazen enerjisel düzeyde anne ve babalarımızın bize yaşattığı bazı travmaları çözmemiz için hayatımız girebilir. Bu sebeple atalarımızdan gelen enerjisel bağları çözmeden evlenmek veya köklü bir ilişki kurmak risklidir. Aileden gelen karmik yükleri ve düğümleri kendi çocuklarımıza yansıtma ihtimalimiz büyür. Bize çekilen eşlerimizde aynı frekansta bir enerjiyi çocuklarımıza yansıtma eğiliminde olacaktır. Bazı nadir durumlarda ise eşler ailemizden göremediğimiz duygusal desteği bize sunabilir ve bu çok olumlu bir ilişki olarak bize yansır; ama bazen bir nesil atlayarak kendi çocuklarımızın ilişkilerinde benzer sorunlarla baş etmek durumunda kaldıklarını görürüz. Bizim çözmeyi reddettiğimiz düğümler gelecek nesillere teslim edilir.

 



ÇOK ETKİLİ BİR ŞİFALANDIRMA ÇALIŞMASI:

Şimdi yapacağımız çalışmayı 21 günlük döngüler halinde düşünebilirsiniz. 21 gün boyunca yapıp 1 ay boyunca kendinizdeki ve hayatınızdaki değişimleri gözlemleyin. Yakın ilişkilerinizin muhatabı olan kişiler mucizevi bir şekilde değişmeyecekler; ama sizin enerjiniz değiştikçe ve içsel tepkileriniz dönüşüm geçirdikçe bazı olumlu tepkiler alacaksınız. Hayatınızda değillerse bile kendinizdeki değişimleri gözlemleyerek nasıl bir yola girdiğinizi göreceksiniz. Bilinçaltına işlemiş derin acıları dönüştürmek biraz zaman ve sabır gerektirebilir. Bir ay sonra yeniden 21 günlük bir çalışma daha yapabilirsiniz ve döngüsel olarak tam bir şifalanma hissedene kadar devam edebilirsiniz. Niyetiniz atalarınızdan gelen acı döngüsünü kırmak; kurban olma duygusunu tam anlamıyla terk etmek ve duygusal ihtiyaçlarınızın aileniz tarafından karşılanması beklentisinden uzaklaşmak olmalıdır. Kimsenin sizi duygusal olarak doyurma mecburiyeti yoktur. Sevgi ilahi olanın hepimize bahşettiği sonsuz bir kaynaktır ve o kaynağa bağlandığınızda sonsuz bir sevgi hissiyle yıkanırsınız. Bu yüzden kendinizi sevmek Yaradanı sevmektir ve başka bir kaynağa ihtiyaç yoktur. Yakın ilişkilerinizde sevgiyi beklentisizce paylaşırsınız ve kimseye duygusal yaptırımlar yapmazsınız. İşte bu ruh hali içinde kalmaya niyet ederek aşağıdaki sözleri benimle birlikte tekrar edin:

Annemi ve babamı; bilerek veya bilmeyerek yaptıkları hataların sorumluluğundan ve suçluluğundan azat ediyorum…

Çocuklarımı, beni gururlandırmaları gereği inancından azat ediyorum ki; sadece kendi kalplerinin onlara seslendiği yöne doğru rahatlıkla gidebilsinler.

Eşimi; beni tamamlaması mecburiyetinden azat ediyorum. Ben eksik değilim; çevremdeki her canlıdan, her an yeni bir şey öğreniyorum.

Ailemin atalarına ve büyük ebeveynlerime; benim şu anda hayatta olmamı sağlayacak şekilde var oldukları için teşekkür ediyorum. Onları geçmiş hatalarından, tamamlanmamış arzularından azat ediyorum. Her birinin, zamanın ve koşulların gerektirdiği en doğru şekilde davranmaya gayret ettiğinin farkındayım. Onları seviyor ve onurlandırıyorum.

Yazan: Didem Çiloğlu

Videoyu Seslendiren: Didem Çiloğlu

İlginizi Çekecek İçerikler

Yorum Yaz